İşitme Kaybının Teşhisine Ailelerin Verdiği Tepkiler

İşitme Kaybının Teşhisine Ailelerin Verdiği Tepkiler

Çocuğunuzun işitme kaybı olduğunu öğrendiğiniz zaman karmaşık duygular yaşayabilirsiniz. Üzülebilir, korkabilir, suçluluk hissedebilir ya da en azından sadece işitme kaybı olduğu için daha rahat hissedebilirsiniz. Bu duyguları yaşamanız son derece normaldir. Bir çok anne ve baba, çocuğunun işitme engelli olmasından dolayı uzun süre üzüntü ve çaresizlik yaşar. Önemli olan, çocuğunuza ve size hizmet verebilecek olan uzmanların varlığından haberdar olmanız ve bir an önce bu uzmanlarla iletişim kurarak, çocuğunuzun eğitimi ve gelişimi için gereken desteği almak için harekete geçmenizdir.

Uzmanlar tarafından verilen erken eğitim, çocuğunuzun dinleme becerilerini geliştirecek, sizinle daha rahat iletişim kurmasını sağlayacaktır. Eğitimi süresince çocuğunuzda kaydedilecek gelişme, sizin de yaşadığınız olumsuz duyguları ve stresi azaltacaktır.

Unutmamanız gereken nokta, uzmanların, çocuğunuz ve sizin için çalıştıklarıdır. Çocuğunuzun işitme engeline bağlı her türlü probleminizde size yardımcı olacak kişiler de yine bu uzmanlar olacaktır. Uzmanlar sizi dinleyecek, destek olacak ve çözüm yolları üreteceklerdir.

Kurumumuzda çocuğun dinleme becerilerini geliştirmede aile ile birlikte çalışılır; aile çocuğun eğitiminde bilinçli ve aktif bir rol almayı öğrenir. Aile, çocuğun işitme ve konuşma becerileri geliştirmesi için bilgilendirilir ve desteklenir.

Eve, benzer şekilde düzenlenmiş bir ortamda ve evdeki gibi aktivitelerle dil ve konuşma becerileri çocuğa ve aileye öğretilir. Çocuğun ve ailenin ihtiyacına göre gereken sıklıkta gerçekleştirilen özel programlar uygulanır. 2-3 yaşındaki çocuklar haftada bir kez kendi yaşıtları ile oyun gruplarına katılır ve sosyal etkileşime girmeyi öğrenirler.

Çocuğunuz ile iletişim kurarken, bazen beklediğiniz tepkileri alamamanız normaldir. Çocuğunuzla iletişim kurmaktan vazgeçmeyin. Göz kontağı kurun, ona dokunun ve dikkatini kendinize yönlendirmeye çalışın. Çocuğunuz size bakarken ona gülümseyin, yanağına dokunun, onun ilgisini çekmeye çalışın. Yüzünüzle yapacağınız komik ifadeler onun ilgisini çekecek ve size tepki vermesini sağlayacaktır. Çocukların anne ve babalarıyla iletişime açık olduklarını unutmayın.

İşitme engelli çocukların işitmelerinin ve konuşmalarının düzeltilmesi, uygulanan işitme cihazıyla işitmelerinin sağlanması ve doğal işitsel sözel terapi programıyla mümkündür.

Bu konudaki gecikmeler düzeltilmesi zor sorunlar yaratır. Erken tanı ile cihazlandırılan ve devamında doğal işitsel-sözel terapi programına başlanan çocukların yaşıtları ile normal bir ilkokula başlamaları ve başarılı bir eğitim yaşamı sürdürme şansları çok yüksektir.

İki yaşın altındaki çocuklara tanı konulup işitme cihazı ile işitmeleri düzeltildiğinde bu çocukların büyük çoğunluğunun sürekli bir terapi programı almalarına dahi gerek kalmadığı gözlenmiştir. Bu çocuklar yaşamın normal akışı içinde, işitme cihazlarını kullanarak yaşıtları ile birlikte normal yaşama kavuşmaktadır. Doğal işitsel-sözel terapi çocuğun normal dik ve konuşma gelişimi göstermesi için gerekli dinleme stratejileri üzerine kuruludur.

Eğitim ihtiyacı orta derecede işitme kaybı (26-40 dB) ile başlar. Çok hafif ve hafif derecede işitme kaybı olan çocuklara ev ve sınıf ortamlarında gerekli düzenlemeler yapılarak (sınıfta ön sırada oturma, duvarların ve yerlerin sesi geçirici özellikler taşıması, sesin yankılanmasını en az seviyeye getirme) rahat dinleme koşulları konusunda danışmanlık verilmelidir.

Çocukların işitme kaybı dereceleri arttıkça kullanılan iletişim modelleri ve eğitim teknikleri farklılık gösterir.Orta derecede kaybı olan bir çocuk işittiğini anlama, kelime hazinesi ve lisan gelişimi, konuşma bozukluğu terapisi ve/veya okuma becerilerini destekleyici eğitim almalıdır. Okul öğretmeninin de programa dahil edilmesi gereklidir.İleri ve çok ileri derecede işitme kaybı olan çocuk, tüm lisan alanlarında ve okul yaşantısında özel eğitim programlarına ihtiyaç duyar. İşitme cihazının erken dönemde kullanılmaya başlanması özellikle bu kayba sahip olan çocukların işiterek ve konuşarak (işitsel–sözel yöntem) normal lisan gelişimini yakalamayı amaçlayan programları takip etmeleri mümkün olmaktadır. Ancak, işitme kaybı 80-90 dB‘e yaklaştıkça işitsel-sözel yönteme işaret lisanı yönteminin de eklenmesi (total iletişim) gerekebilir.

Programlar çocuğun ihtiyaçları dikkate alınarak her çocuk için biraz farklı bir şekilde geliştirilebilir. Bu programlarda yuva çağındaki doğal işitsel ve sözel yapılandırma programını tamamlamış çocuklara konuşma, dinleme ve lisan becerileri verilir. Uygulanan bireysel ve grup programları ile bir yandan çocuğa sosyalleşme becerileri verilirken; diğer yandan bireysel programlarla dinleme, anlama, konuşma ve lisanlarını zenginleştirmeleri desteklenir.

Yuva dönemini tamamlayan çocuklar okul öncesi programda normal çocuklarla kaynaştırma eğitimine alınırlar. Her bir çocuğun eğitim programı bireysel özellikleri dikkate alınarak planlanır. Çocuk bir taraftan normal okul öncesi programı alırken, diğer taraftan da eksikliklerine yönelik konuşma, lisan ve bilişsel süreçlerle ilgili eğitim alır. Daha sonra tamamlayıcı programlarla eğitim sürdürülür. Derslerine yönelik etüt çalışmaları düzenlenir. Bunun yanında okulu ve öğretmeni ile işbirliğine girilerek okuldaki akademik ve sosyal becerilerin tamamlanması gerçekleştirilir.

Uzman eğitimcilerimiz işitme kayıplı çocuklarımızın içlerindeki potansiyeli ortaya çıkararak, gereken çocuklara bütün ilköğretim boyunca destek verirler. İşitme kayıplı çocuklarımızın odyolojik değerlendirmelerinin yanında, işitsel davranış değerlendirmeleri, alıcı ve ifade edici dil değerlendirmeleri, konuşma algı testleri, konuşmanın anlaşılırlığı testi, doğal olarak gerçekleşen dil, iletişim değerlendirmeleri yapılmaktadır.

Bu yazıyı arkadaşlarınızla paylaşın